YEMİŞLER YATMIŞLAR
Ali Saip Paşa Sokağı'nın 114 yıllık geçmişe sahip Kani Ağa sokağı sahibi Osman Acer'in ağzından Türkiye gerçeği
Osman Acer ile röportajımız devam ediyor. 6 yıl önce başlanan Talas Belediyesi’nin, ‘’Ali Saip Paşa Sokak Sağlıklaştırma Projesi’’ geçen yıl tamamlandı. 100 yıl öncesine dönüş olarak lanse edilen proje bitti ancak hala bir takım eksiklilikler ve aksaklıklar devam ediyor. Konak sahibi Osman Acer’in iddiasına göre, Mart ayında yapılan Yerel Seçimlerde Talas Belediye Başkanı’nın değişmesiyle de bu proje askıya alınmış durumda.
Acer, ‘’Ali Saip Paşa Sokak Sağlıklaştırma Projesi’’ ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. Osman Acer, Ali Saip Paşa Sokağı Projesi’nin 20 yıl önce hazırlandığını ve bu süre zarfında UNESCO’dan destek geldiğini, bu destekleri ise art niyetli insanların kendi bünyesinde harcadığını öne sürdü. Bir diğer çarpıcı iddia ise mart ayında Talas Belediye Başkanı olan Mustafa Palancıoğlu’nun projeyle hiç ilgilenmediği yönünde.
Sokağın restoresi adına bir çok yanlış yapaldığının altını çizen Osman Acer; konakların restorasyonu esnasında Kültür Bakanlığı’na sunulan listede yer alan pahalı malzemelerin hiç birinin kullanılmadığını ve başka ürünler tercih edilerek, göz boyandığını dile getirdi.
İşte Ali Saip Paşa Sokağı’nın 114 yıllık geçmişe sahip Kani Ağa sokağı sahibi Osman Acer’in ağzından Türkiye gerçeği…
Doğma büyüme buralısınız. Eskiye dönüş var, tam manasıyla eski günler yaşatılabiliyor mu sokakta?
Burasını ne kadar restore etseler de benim çocukluğumdaki tadı veremez. Ben burayı eski günlerdeki gibi yaşatmaya çalışıyorum. Tek kişiyle de olmuyor. Burada fahri konsolos gibiyim ben. Gelene gidene yardım ederim, Talas’ın tarihini anlatırım.
Ali Saip Paşa Sokağı eskiyi yaşatmak için yapıldı. Ne kadar zamandır sürüyor proje?
Benim evimde belediyenin hiçbir emeği yok. Bu sokağı böyle yaptırmak yeni değil 20 yıl geçmişe dayanır. Belediye burada çizimini yaptırmış, 20 yıl önce. Rahmetli Profesör Zafer Bayburtluoğlu’nun düşüncesi ile. Bu konu UNESCO’ya da gitmiş oradan yardımlar, destekler geliyormuş burası için. Burası Talas’ın en eski mahallesi. 20 yıl boyunca UNESCO’dan gelen desteği art niyetli insanlar kendileri yemiş. Üzerini de örtmüş o paranın. Parayı almışlar, üzerine yatmışlar.
Projenin eksikleri var mı, tamamlandı mı proje?
Buraların daha çok eksiği var. Önceki Talas Belediye Başkanımızı Rifat Yıldırım buraları yaptı. Sonra da yerine Mustafa Palancıoğlu geldi. Palancıoğlu’da daha hiç uğramadı buralara. Armut piş ağzıma düş olmaz. Ne güzel bir yer yaptılar, sende eksikleri tamamla! Başkan olalı 7 ay oldu, arada sırada bir uğra buraya. Elbette Başkan’ın tek işi burası değil, birini görevlendir o ilgilensin. Rifat Başkan gitti, buradan da el ayak çekti belediye. Proje tamamlanmadı, hala eksiklikler var. Geçen hafta Kültür Bakanlığı Anıtlar Yüksek Kurulu’na dilekçe verdim. Yapıyoruz diye burada her şeyi askıda bıraktılar. Kar yağarken beton attılar, spot ışıklarına en iyisini koydular ama içerisine en kötü aydınlatıcıyı koydular.
Anadolu’nun çok köklü bir tarihi var. Talas özellikle eski yerleşim yerlerinden, biz bunun kıymetini biliyor muyuz?
Biz kendi ülkemizdeki değerlerin farkında değiliz. Almanlar, Yahudileri katlettikleri kampları müzeye dönüştürmüşler. Biz destanlar yazan tarihimizin üstünü örtüyoruz. Rant için, para için tarihi değerlerimizi ziyan ediyoruz.
Bu sokağı yaptırırken, aslına sadık kalındı mı?
İnsanoğlu her şeyi yaptıralım istiyor. Hep Hükümet yapsın diyorlar. Olur mu? Burada her şeyi Belediye yaptı ama bazı şeyleri yanlış yaptılar. Mesela pencere çerçevelerinde kullandıkları boya. Buradaki insanlar cahil, bir şey bilmez sandılar. Doğramalarda kullandıkları boya malzemesi kötüydü, daha ilk sene güneşten etkilenerek boyaları attı. Çıralı çam dediğimiz ucuz çam kullandılar ama Kültür Bakanlığı’ndan çam alırken Sibirya çamı olarak yansıttılar. Sibirya çamının metreküpü çok pahalı... Bunlar, odun olarak kullanılan çıralı çamı terrcih ettiler.. Bu da güneş gördükçe içindeki reçineyi bıraktı. Mobilya benim mesleğim olduğu için biliyorum, çıralı çam doğramalarda kullanılmaz. Ben sonradan kendi pencere çerçevelerimi tamir ettim. Hükümet en iyisini yapmalı ancak yapmıyorsa da kendi elinden geldiğince düzelteceksin.
Sizin kapınız diğer evlerinden kapılarından farklı. Kendiniz mi istemediniz?
Burada her evin kapısını yaptılar, benim kapımı yapmadılar. Bende bu sokağa bu kapı yakışmaz dedim elimde bulunan ahşaplarla kendi kapımı yaptım. Anıtlar Yüksek Kurulu’na gidip onlara niye yapmıyorsunuz dediğimde ‘Osman kendi kapını sen zaten yaparsın’ dediler. Vatandaşlar arası çifte standart uyguluyorlar.
Sokakta en güzel bahçe sizin. Evinizin de talibi çok mu?
Evimi kafeterya yapmak için isteyen çok. Ama ben vermiyorum, vermeyeceğim. Ben beni düşünmeyen komşumu düşünürüm. Ama ilerde burada tek ev ben kalırsam o zaman yapacak bir şeyim kalmaz. Dökme suyla değirmen dönmüyor.
Son sözünüz nedir…
Dün gece yar hanesinde
Yastğım bir taş idi
Altım çamur üstüm yağmur
Yine gönlüm hoş idi.
Röportaj: Dilek BOLAT